8 Aralık 2015 Salı



Bursa.. Ah medeniyetler şehri, Osmanlı Devlet'inin doğduğu şehir. Her adımda tarihten bir dokunuş, bir nefes. Yeşilliğiyle gözleri büyüleyen şehir. Uludağ' dan akan buz gibi suların evimize ulaştığı, kışın Uludağ' da üşüdükten sonra Bursa manzaralı dağ yolunda sahlep içmek. Yaz geldiğinde Uludağ'ın eteklerinde bulunan İnkaya Çınar' ında çay içip serinliği hissetmek. Hafta sonları Mudanya da balık ekmek yemek. Sahilde gezinmek. Tophane' ye çıkınca Saat kulesinin altında Bursa' yı izlemek. Daha bir çok yapılacak şey, saymakla bitmez. Ama en güzeli kendinizi doğaya bırakıp kuşların cıvıltısını dinlemek, akan suların serinliğini en derine kadar hissetmek. Bir Bursalı olarak memleketimden ayrı olduğum zaman burnumda tütüyor. Dağ Yöresinin havasını içime çekmeden duramıyorum. İnsan alışkın olunca böyle yeşilliğe sürekli gözü görmek istiyor. Burnu çam kokularını duymak istiyor. Bu fotoğrafta bulunan yer de Bursa' nın Dağ Yöresinde bulunan yol kenarında küçük bir kulübe de çay içerken çam dan dışarıya bakılınca Uludağ' dan akan suyu dinleyip sonbaharın en güzel renklerine baktığım bir çay evi. Çok sevimli, yazın da kışında muhteşem görüntülere sahip olan güzel bir yer. Seviyorum memleketimi zaten Bursa'ya gelipte beğenmeyen birini duymadım. Kime sorduysam Bursa gerçekten çok güzel bir şehir tepkisini alıyorum. Ve bu beni çok mutlu ediyor. Seviyorum memleketimi.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder