25 Nisan 2016 Pazartesi




mavi gök orda mı 
bakıyorsun kuşlar 
hazır 
sokak lambaları yanık unutulmuş 
bir Kadıköy vapuru hınca hınç insan 
çok geçmeyecek 
martılar beyhude turlar atacak 
kıyılar lağım konserve kutuları 
mısır koçanları 
sevgi aranabilir yine 
korkusuzca say koskoca kederlerini 
bir kuyu bulunabilir 
aklımdan çıkmıyorsun 
sen hala dizüstü 
bunca anıyı besleyerek 
sokaklarda avaz avaz konuşarak kendi kendinle 
mektupları öpebilirsin kırmızı dudaklarınla 
görür gibi olarak açıp baktığımı 
bense şöyle diyorum 
buradan bir acı kanamış boyuna 
kuşlar hazır 
öncü havalanmak üzre 
şehri gelen bir mevsime bırakıyorlar 
o vapur hala hınca hınç 
kimbilir herbiri hangi dünyaya sağır 
çok geçmez aradan 
kadınlar kapı önlerinde 
ellerinde meşalelerle 
aydınlatırlar gelip geçen erkek suratları 
yorgun bir sarıyla ben de 
geçeceğim önlerinden 
aklımdan çıkmıyorsun dedim 
başka türlüsünü yorgunum anlatmaya 
telefonlar yan hücrede çalışıyor 
bense kurşunî bir dere 
ağaçlar hayvanlar bile kaygılı 
onu bir mersedesten indirdi kalçasına kadar açılarak 
mavi gök orda mı 
yapayaşlı bir rum kadın 
her şeyde yanıp sönen bir kıyamet algısı 
haydi koşayım diyorum belki dağılır 
koşuyorum 
sancağımda kendi rüzgarımla ölgün kıpırtılar 
hayır daha sevgili daha sevimli değil 
ne başka bir gün ne başka bir zaman 
çok geçmeyecek aradan 
şöyle diyeceğim 
bulutlar açmadı 
mavi gök orda mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder